Merhum şairimiz Orhan Veli’nin meşhur bir şiiri vardı;
“Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;”
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Dizeleriyle başlayan…

Bu şiiri sanırım duymayan yoktur. Hele bir de onu besteleyen merhum sanatçımız Cem Karaca’nın o gür sesiyle haykırışı… Yıllar geçse de halâ kulaklarımda yankılanır.

Seçim atmosferine girdiğimiz şu son iki aydır gördüklerimiz, nedense bana bu şiiri anımsattı.

Gaz bedava…
Su bedava…
Benzin, mazot, KDV, ÖTV, maaşlar, atamalar, ikramiyeler…

Siyasetin nabzı tavan yapıp öyle bir rekabet başlamıştı ki vaatlerin ardı arkası kesilmedi.

Bayram ikramiyeleri, emeklilere maaş iyileştirmeleri, ücretsiz doğalgaz faturaları, ÖTV indirimleri, yıllardır atama bekleyen öğretmen ve engelli öğretmen atamaları, işçi istihdamları, daha neler neler…

Yeterki vatandaştan talep gelmeye görsün.

Yıllarca yüzde 5 ile 7’den fazla zam alamayan kamu işçileri yüzde 45 gibi rekor bir zam aldı…

Muhalefetle iktidar arası tam bir rekabet savaşı. Muhalefetin yapacağız vaatlerinin süre geçmeden iktidar tarafından hayata geçirildiğini gördük. Hatta “yok canım o kadarı da yapılamaz, kaynak nerede mümkün değil” denilenleri bile…

Hele bir de vekil adaylarını görün. Sokaklar, caddeler, hastaneler, postaneler işyerleri bayram yeri gibi. Hâl hatırlar, sıkıntı rica talepleri, kısa kısa notlar…
Yeter ki ağızlardan bir talep çıksın…
Sarmaş dolaş herkesle…
Rahmetli Hasan Celal Güzel misali tuttuğunu öpen öpene…

Düne kadar yanına 5 metre yaklaşılamayanlarla kol kola pozlar, boy boy resimler…

Oh ne âlâ, ne âlâ…

Vatandaşın yüzündeki durgun ifadesi bir nebze olsun tebessüm hali aldı. Solmuş benizlere renk geldi bir anda. Keşke seçim biraz daha uzasa…

En azından A’dan Z’ye ardı ardına gelen zamlar durakladı biraz, halk azıcık nefes aldı.

Vatandaş bu siyasi rekabetteki vaatlerden, iyileştirmelerden memnun gibi görünse de kafalarda birçok soru işaretleri de mevcut…

Misal;

Emekli Mehmet amca 5500 liralık emekli maaşıyla şunun şurası 2-3 ay evvel kombisini en düşükte açtığı halde 1000 lira doğalgaz, 400-500 lira elektrik faturası öderken acaba bu indirim o zaman gelemez miydi?! Hiç zam yapılmasa da torunlarımla üşümeden kışı geçirsek daha iyi olmaz mıydı?! Diye yakınıyor kendince…

En düşük emekli maaşları neden sadece seçim dönemi düşünülür?!

Acaba bu dönemde verilen zamların, promosyonların, ikramiyelerin, indirimlerin seçimden sonrası ürünlere yansıması olacak mı?! Herkesi canından bezdiren o zam kâbusu, tsunami gibi yükselerek mi geri dönecek?!

İstihdam için yıllarca bekleyen öğretmen, işçi, memur, engelli atamaları madem şimdi olabiliyorsa neden beklenildi?!

Şunu herkes biliyor ki bunlar bir seçim yatırımıdır ve yıllarca böyle de olmuştur. Ne zaman ki rekabet ortamı artmıştır, kısa süreliğine de olsa bu durumdan vatandaş karlı çıkmıştır.

Fakat burada istenilen şu; keşke bu vaatler tüm zamana yayılsa ve vatandaşa hizmet için yapılsa. İktidar hırsına kurban edilmese umutlar. Sadece seçim döneminde hatırlanılmasa vatandaş.

Bir yerel seçimde yönetimde bulunan bir adayın sözü bana çok anlamlı gelmişti. Sözlerinde aynen şu ifadeler yer alıyordu; ” BİZ ZAMANIN HİÇ GEÇMEYECEĞİNİ ZANNETTİK VE YÜZÜNÜ UNUTTUĞUMUZ İNSANLARDAN TEKRAR OY İSTEMEK İÇİN YÜZLERİNE BAKMAK DURUMUNDA KALDIK”…