Dalkavuk kelimesinin Türk Dil Kurumu’ndaki karşılığı şöyle; “ Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, yağcı, yalaka, yaltakçı, kemik yalayıcı,çanak yalayıcı.”
Evet TDK’deki karşılığı böyle, ancak Osmanlı Devleti ‘nde dalkavukluk bir meslek olarak görülüyordu.
Dalkavuklar ücretleri karşılığı saraylara ve zenginlerin konaklarına gider, oradakileri eğlendirmeye çalışırlardı.
Kendisini kiralayan efendisine; ne söylerse söylesin ne kadar saçmalarsa saçmalasın her söylediğini doğru kabul eder , sürekli pohpohlardı.
Diyelim ki; efendisi yarım saat önce söylediği sözün tam tersini söyledi, dalkavuk derhal buna göre şekillenir yine alkış tutmaya başlardı.
Dalkavuk size her şirinliği yaptı ama yine de yeterince eğlenemediniz mi? O zaman dalkavuğa fiziksel şiddet uygulayarak kahkahalar atabilirsiniz. Tâbi bu ekstra ödemeye giriyordu.
O dönemde ki bazı fiske tarifeleri şu şekildeydi:
– Dalkavuğun burnuna vurma 20 para
– Yüzünü tokatlamak 30 para
– Merdivenden aşağı yuvarlama 180 para ( Dalkavuğun bir yeri kırılırsa tedavi parasını yuvarlayan öder)
– Bir salkım üzümü sapıyla beraber ağzına sokma 40 para
– Ağzına fare sokma 400 para
Evet o dönemde ki tarife böyleydi. Gelelim günümüze, geçen gün televizyon izliyorum bazı tv yorumcularını ve siyasileri görünce dedim ki içimden , fiske olayı kalkmış, meslek baya gelişmiş tabi zaman içinde şartlar iyice düzelmiş ,adamlar takım elbiseyle oturuyorlar ayrıca artık fare falan da sokulmuyor , ara sıra sarayda merdivenlerden yuvarlansalar da olacak o kadar , sonuçta her mesleğin zorluğu var …
Harika yazı kaleminize sağlık