Bir ülkede, büyük kentler dışındaki yerleşim birimlerinde yayımlanan / yayın yapan , bulundukları yörenin haberlerini veren, sorunlarını dile getiren, halkın isteklerini ilgililere aktarmayı hedefleyen araçtır yerel medya.

Aynı zamanda bölge halkını bilgilendiren, eğiten eğlendiren ve böylelikle kamuoyunun serbestçe oluşmasına katkıda bulunan kitle iletişim aracıdır yerel medya. Kimimizin bildiği kısımlar olsa da bu yazdıklarım yinelemek arzusu içindeyim. Çünkü görevimin ne olduğunun bilincindeyim, farkındayım ve bilinmesi taraftarıyım.

Gutenberg Matbaası sonrası çağdaş anlamda ilk gazete ve dergicilik faaliyetleriyle beraber yazılı basın gelişirken, bu gelişme öncelikle yerel boyutta yaşanmış ve dolayısıyla yerel basın ya da yerel medya ortaya çıkmıştır.

Günümüzde yerel medyanın öneminin gözardı edildiği tavrına karşılık hatırlatmak isterim ki ;

” Osmanlı’nın son dönemlerinde ortaya çıkan fikir akımlarıyla birlikte eğitim, bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma işlevleri doğrultusunda giderek önem kazanan yerel medya Kurtuluş Savaşı sürecinde genel olarak mili duruş sergileyerek emperyalist işgale karşı çıkmış, hem millî mücadelenin örgütlenmesinde hem de halkın yüreklendirilmesinde toplumsal sorumluluk duygusuyla hayati bir misyon üstlenerek bağımsızlık zaferinin kazanılmasında önemli yararlar sağlamıştır. ”

Yerel medya, demokrasinin sağlıklı işleyişinde en önemli baş aktörlerdendir demek yanlış olmayacaktır. Çünkü yerel halkın demokrasi kültürünü geliştirmede ve yönetime katılmalarında yerel medya yaşamsal bir öneme sahiptir.

Günümüzde söz konusu teknolojik gelişmelerle birlikte yerel medyanın kapsama alanının ve hedef kitlesinin değişip genişlemesi bir anlamda ulusal medya karşısında güç kazanmasına da sebep olmuştur.

Basın özgürlüğünün önündeki en büyük engelin de onun sermaye yapısından kaynaklandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Türk medyası kendisine yüklenen kamu hizmeti görme misyonundan oldukça uzaklaşmış, sanayici, bankacı veya inşaat sektöründeki sermaye sahiplerinin medya kuruluşlarında patron olmalarıyla birlikte gazetecilik ilkeleri etkinliğini gidererek yitirmiştir. Patronların sahibi oldukları yayın organlarını toplumu bilgilendirme, toplum adına gözetme ve denetleme çabasıyla değil, kendi ticari çıkarlarını ve toplumsal iktidar alanlarını genişletme gayelerini ön plana çıkararak yönetmesi medyanın güvenilirliğini ve saygınlığını hatırı sayılır biçimde zedelemiştir.

” Tarafsız olmayan gazetecilik objektif/ nesnel olamaz ! ” Nesnel / Objektif ” ve ” Tarafsız ” gazeteciliğin garantör ilkesi olan dengelilik ilkesinden asla ödün vermedim, vermeyeceğim.

Biliyorum ki , tarafsızlığa gerekli özen gösterilmezse, doğruluk ilkesi zedelenmeye mahkûm olur.

Gazeteciliğin amentüsü olarak kabul edilen profesyonel kodlar gazetecilik anlayışımı çelişkiye düşürmeyecek nitelikte olacaktır !

Bu anlamda tarafsızlıkla birlikte güvenilirliğin de altını çizdiğimin bilinmesini istiyorum.

Çünkü yine biliyorum ki, gazetecinin görevi gerçek verileri bir araya getirip sunmaktır, kanaatleri pazarlamak değildir !

Bunehaber  ulusal  süreli bir yayın organıdır. Bağımsız Özgür Medya, Gücünü Özgürlüğünden alan sloganıyla ve ticari kaygısı olmayan kendi mekanımızdayız ben de köşe yazılarımla sizlerleyim, kalemimiz hiç susmasın…

Sevgilerimle.