Siz kıymetli okuyucularıma bu hafta tüketici hukukunda en çok merak edilen ve emsal bir karar olarak karşımıza çıkan kırık olarak teslim edilen kargolara ilişkin Yargıtay tarafından emsal nitelik teşkil eden kararını örneklerle birlikte anlatmaya çalışacağım.
Pandemi ile birlikte hayatımızın içine daha çok giren kargo siparişlerinde son dönemde çok sık hukuki problem oluşmaktadır. Tüketiciler kırık olarak teslim edilen kargoların hukuki mahiyetinin ve kimlerin sorumluluğuna gidileceğinin soruları ile karşı karşıya kalmaktadır.
Yargıtay tarafından emsal bir nitelik teşkil eden ‘kırık olarak teslim edilen kargolara ilişkin’ karar verilmiştir. Yargıtay tarafından verilen bu karar tüm tüketicileri yakından ilgilendirmektedir.
Kargoda kırılan eşyaların parasının kimden ve ne şekilde tahsil edileceğine ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi önemli bir karara imza atmıştır.
Milyonlarca tüketiciyi yakından ilgilendiren emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu kararda; kargo alıcısının, kargoda bir kırık veya hasar olduğu takdirde, haklarını kullanabilmesi için kargoyu teslim aldığı anda, ihtirazi kayıt koyması ve kanuni süreler içinde bildirimde bulunması gerektiğine hükmetmiştir. Kargonun kapıda teslim alınması anında mutlaka teslim alındı belgesine tüketici tarafından ihtirazi kayıt eklenmeli ve bu belgenin örneği alınmalıdır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin incelediği dosyasında; Herhangi bir işte çalışmayan S.A., bir internet sitesinden Türk Kahvesi makinesi satın almıştır.
Davacı S.A., kargo paketini açtığında sipariş ettiği ürünün kendisine kırık olarak teslim edildiğini görmüştür. İnternet üzerinden sipariş ettiği ürünün kırık olduğunu gören davacı S.A., fatura ile birlikte İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne müracaat etmiştir. İlçe Tüketici Hakem Heyet’i ürünü incelediğinde davacı S.A.’nın şikâyetini haklı bularak, ürünün değeri olan 199 TL’nin tüketici S.A.’ya iadesine karar vermiştir. Ancak İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin vermiş olduğu işbu karara karşı kargo şirketi itiraz etmiştir.
Kargo şirketi tarafından İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne kararının iptali için 3. Tüketici Mahkemesi’nde dava yoluna gitmiştir. Davacı kargo şirketi, teslim edilen kolinin davalı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan teslim alındığını, şirket kusurunun bulunmadığını, hakem heyeti kararının itirazen incelenerek iptalini talep etmiştir.
DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLDİ
Davalı tüketici S.A. ise taşıma işleminden davacının sorumlu olduğunu, ürünün taşıma sırasında kırıldığını, davacı kargo şirketinin kusurlu olduğunu, İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istedi. 3. Tüketici Mahkemesi’; davacı taşıyı kargo şirketinin yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumlu olduğu, davacı şirketin üzerine düşen edimi yerine getirmediği, dava konusu edilen kargonun nakli sırasında ürünün kırıldığı, davalı tüketicinin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Karar aleyhine Adalet Bakanlığı tarafından, davaya konu kahve makinasının hasarlı olarak teslim edildiğine ilişkin fotoğrafların bulunduğu, gönderilen malın teslim alınırken ihtirazi kayıt konulması halinde malın taşıma sırasında hasara uğradığı, ihtirazi kayıtsız teslim alınması halinde ise maldaki hasarın taşıma sırasında oluşmadığı yönünde bir karine oluşturduğuna dikkat çekerek itiraz etti.
Bakanlık; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurdu. Bakanlığın talebi üzerine dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda; taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcısına teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu hatırlatıldı.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararda şöyle denildi: “Gönderen veya gönderilenin, ziya veya hasar halinde taşıyıcıya karşı haklarını kullanabilmesi için emtia teslim alınırken ihtirazi kayıt koyması, kanunda belirtilen süreler içinde ve kanunda belirtilen şekilde bildirimde bulunması gereklidir. Somut olayda davacı taşıma şirketi, gönderinin alıcısına teslim edildiğini, kargonun alıcısı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden teslim alındığını iddia etmiştir. Davalı taraf, delil olarak fotoğraf ve tanık anlatımına dayanmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, dosyaya sunulan fotoğraflarda taşıma sözleşmesine konu emtianın kırılmış olduğu, davacı kargo şirketinin üzerine düşen edimi tam olarak yerine getirmediği, davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere hasar ihbarında bulunulmadığı takdirde, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği yönünde taşıyıcı lehine bir karine oluşur. Karinenin, aksini ispat külfeti bu durumda alıcıya düşer.
Alıcı olan davalı taraf dosyaya bu yönde fotoğraf sunmuş ve tanık anlatımına dayanmıştır. Bu durumda mahkemece davalının sunduğu bu delillerin davacı taşıyan lehine oluşan karinenin aksini ispata yeterli olup olmadığı değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Adalet Bakanlığı’nın 6100 sayılı HMK’nın 363. maddesine dayalı konun yararına bozma talebinin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.”
Avukat Gizem GONCE