SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Malatya‘da depremden etkilenen sanayi esnafı ile bir araya geldi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde etkilenen Malatya’da incelemelerde bulundu. Kentte ilk olarak depremden etkilenen yeni sanayi sitesi esnafını ziyaret eden Bakan Varank, daha sonra Özhan Sanayi Sitesi esnafı ile bir araya geldi. Buradaki temaslarını tamamlayan Bakan Varank, 2’nci ce 1’inci Organize Sanayi bölgesine geçerek, burada Kayısı Lisanslı depoculuk Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Ardından Bakan Varank, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile birlikte sanayicilerle görüştü.
‘FAİZSİZ, 1 YIL GERİ ÖDEMESİZ ACİL DESTEK KREDİSİ VERECEĞİZ’
Fabrikada gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Varank, yıkımın olduğu kentlerde üretimin yeniden ayağa kaldırılması için çalışmaların devam ettiğini, Türkiye‘nin gayrisafi yurtiçi hasılası içinde sanayinin payının yüzde 27, depremden etkilenen 11 ildeki sanayinin payının ise yüzde 40 olduğunu kaydederek, “Biz bu 11 şehri tekrar eski günlerine döndürmek istiyorsak sanayi ve üretimi tekrar ayağa kaldırmak mecburiyetindeyiz. Bakanlık olarak ilk günden itibaren sahadayız. Aşağı yukarı hepsi yüzde 20, yüzde 30, yüzde 70 olsa da üretimlerine başlamış durumda. Yine bunun yanında Malatya’da küçük sanayi siteleri, esnafımızı ziyaret ettik. Oralarda da dükkanı hasar görmüş olan, yıkılmış olan çok sayıda işletmemiz var. Onlara dönük neler yapabiliriz, bunlarla ilgili istişarelerimizi yaptık Burada özellikle hasar görmüş üretici esnaf ve mikro işletmelere 250 bin liraya kadar, küçük işletmelere 500 bin liraya kadar, orta ölçekli işletmelere 1 milyon liraya kadar tamamen faizsiz 1 yılı geri ödemesiz acil destek kredisi vereceğiz. Eğer esnafımızın dükkanı tamamen yıkılmışsa bu krediyi yüzde 50 arttırarak vereceğiz. Yine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak KOSGEB’in alacaklarıyla ilgili bu seneki alacaklarının tamamını biz sildik.
Tekrar ayağa kalkmak isteyen sanayici esnafımıza da yeni destekler vermek üzere uluslararası finans kuruluşlarıyla da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biz inşallah elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Destekleri bilfiil faaliyet gösteren şirketlere vereceğiz. Bizim desteklerimizden de bu şirketler faydalanmış olacak. Bakanlık olarak sanayi sitelerine verdiğimiz desteklerde de aslında hak sahipliği anlayışıyla hareket etmiyoruz. Bundan önce verdiğimiz destekleri de aslında üreticiler bu imkanlardan faydalanarak kendi dükkanlarına sahip oluyorlardı ve üretim yapabiliyorlardı. Bundan sonraki dönemde de odağımıza asıl üretimi yapan firmaları alacağız.” diye konuştu. ‘SANAYİCİLER, ÇALIŞANLAR İÇİN KONTEYNER TALEP ETTİ Bakan Varank, sanayicilerin işçileri yerleştirmek için kendisinden konteyner talebinde bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Burada kiracı olanların bir endişeye kapılmasına gerek yok. Biz gerek acil destek kredilerimizle gerek diğer imkanlarımızla ya da burada başlatacağımız sanayi siteleriyle inşallah kiracı olan üretici esnafını da ihmal etmeyeceğiz, onlara gerekli destekleri vermiş olacağız. Burada sanayicilerimizin bizden talepleri oldu, ‘biz de konteyner istiyoruz, işçilerimizi yerleştirmek istiyoruz’ dediler. Türkiye’deki üretim kapasitesi şu anda sınırlı. Üretim farklı bir alan. Yani bugün düğmeye bastığınızda bir anda on binlerce konteyner üretme şansınız yok. Bunun tedarik ve hazırlık süreçleri, emeğin bir araya getirilmesi uzun süreler alabiliyor. Şu anda Türkiye’nin günlük kapasitesi 1500- 2000 konteyner civarında. Bunun yanında yurt dışından yine biz konteyner getiriyoruz. Kapasiteler artmaya devam ediyor. İnşallah bu gelişler ve kapasitelerin artmasıyla sanayicilerimiz de kendi çalışanları için konteynerlere ulaşmış olacaklar. KOSGEB ile yine bir destek vereceğiz. Eğer diyelim ki küçük ve orta ölçekli işletmeler, kendileri ve bir iki çalışanları için konteyner almak isterlerse biz KOSGEB ile bunlara da maliyetlerinin bir kısmını ödemeye hazırız. Yeter ki buralarda tekrar dükkanlar ve üretim faaliyete geçsin. Ama konteyner üretimiyle ilgili inşallah önümüzdeki günlerde kapasitelerin artmasıyla biraz daha rahatlamayı görmüş olacağız.”