Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcı İlay Aksoy, 14 Mayıs seçimlerini değerlendirdiği konuşmada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni sistemle işlevini yitirdiği, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması gerektiğini vurguladı. “Artık bu suç makinası örgütlenebilecek bir araya gelebilecek Mecliste bir temsilcileri var” diyerek HÜDA-PAR’ı hatırlatan Aksoy, “81 ilde imkanları var örgütlenmek için. Cumhurbaşkanlığı aldığımız taktirde biz güvenliğimizi kontrol altına alabiliriz. Aksi taktirde Türkiye’de çok ciddi bir terör sorunuyla karşı karşıya kalacağız. Türkiye’nin güvenliği çok büyük tehlike altında” ifadelerini kullandı.
Demokrat Partili İlay Aksoy, ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandığa gitme çağrısı yaptı. Türkiye’nin düzensiz göçünü Filistin-İsrail örneğiyle açıklayan Aksoy, “Nasıl Filistin İsrail tarafından işgal edildiyse; ilk başka para sonra emlak yoluyla işgal edildiyse, aynı bugün Türkiye işgal ediliyor” dedi.
“DEMOGRAFİK BİR DEFORMASYON YAŞADIK”
Aksoy, yabancı seçmenden, ikinci tur seçimlerine ve düzensiz göçe kadar yorumlarda bulunduğu açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Adeta Türkiye’deki vatandaşlık hükümetin hem bir döviz kaynağı hem de ileride ithal bir seçmen olması için satıldı. Vatandaşlıkta damping yapıldı adeta AK Parti’ye kaybeden oyların takviyesi için. Çok stratejik bir şekilde demografik bir deformasyon yaşadık.
“HÜKÜMET TAMAMEN YASALARIMIZA AYKIRI OLARAK İSTİSNA VATANDAŞLIK VERMEYE BAŞLADI”
Kimler vatandaşlık aldı onu biraz anlatayım sadece Suriyelilere odaklanıyoruz çok yanlış çünkü çok geniş bir kapsam var öncelikle Türkiye’ye 112 farklı ülkeden kaçak insan girdi ama şimdi açık kapı politikası sayesinde Suriyelilerden başlayalım 2014 yılında, 2011 yılında geldiler ama 2014 yılında kamplardan şehirlere yerleşmeye başladılar. 2016 yılından itibaren hükümet tamamen yasalarımıza aykırı olarak istisna vatandaşlık vermeye başladı bu insanlara kimlere verdi; kamplarda ilk 2011 yılında eğitim verdiği, savaşmak için eğitim verdiği insanlara vatandaşlık vermeye başladı.
“SANDIKTA GİTTİKLERİNDE TÜRK İSMİ GÖRÜYORUZ, YABANCI GÖREMİYORUZ”
Bunu nereden biliyoruz çünkü zaman içinde bu insanlar terörle ilişkili olduğu için bir kısmı vatandaşlıktan çıkartıldı. 2017 yılında daha çok önemli bir şey oldu, o yüzden kaç kişi oy kullandı net olarak kimse söyleyemiyor çünkü tam 2017 yılında 5490 no’lu kanunun 11. Maddesi değişti bu madde nedir biliyor musunuz bundan sonra siz isminizi mahkeme yoluyla değil nüfus müdürlüklerine girip sadece bir a4 kağıdına dilekçe verip isim değişikliği yapabilirsiniz. Dolayısıyla bu insanlar artık bir kamuflaj haline geldi, kimliklerini gizlediler, Türk isimleri alarak yabancı olduklarını gizlediler. Sandıkta gittiklerinde Türk ismi görüyoruz, yabancı göremiyoruz.
“SONRADAN DA VATANDAŞLIK ALDIKLARINDA DA ÇOCUKLARI TÜRK VATANDAŞI OLDU BU DA HESAPLARA KATILMIYOR”
Net bilemiyoruz kabaca şunu söyleyebilirim ki 1 milyonun üzerinde yabancı net kullandı. Gerekçelerini sıralayayım. Aynı zamanda YSK listelerini, yabancı seçmen listelerini inceledim çok sayıda Suriyeli vatandaş ama Arap ülkelerinde yaşayan ve Türk vatandaşlığı alan çok sayıda Suriyeli tespit ettim. Bunlar bugün özellikle Arap ülkelerini, batı ülkelerinde değil, bu insanlar büyük elçiliklerde oy kullandı. İkincisi şirketler kuruldu izin verildi Suriyelilere o şirketler üzerinden mülk edindiler mülkle birlikte kendileri sonradan da vatandaşlık aldıklarında da çocukları Türk vatandaşı oldu bu da hesaplara katılmıyor.
“ZENGİN VE AJAN NİTELİĞİNDE DİYEBİLECEĞİMİZ ÇOK SAYI DA İNSAN EMLAK YOLUYLA VATANDAŞLIK ALDI”
İkincisi Afganlar; Amerika Afganistan’dan çekilince iş birlikçisi ajanlarına İngiltere’de olsun Türkiye’de olsun anlaşma yapıldı. İş birlikçi insanlarını İngiltere kendisi aldı bir kısmı da Türkiye’ye geldi hepimiz gördük, genç insanlar yürüyerek geldi ama bir taraftan da zengin, hükümetle ve Amerika’yla iş birlik yapılan zengin ve ajan niteliğinde diyebileceğimiz çok sayı da insan emlak yoluyla vatandaşlık aldı. Bunlar maalesef ağırlıklı Beylikdüzü Bahçeşehir taraflarında ikamet halindeler. Emlak yoluyla vatandaşlık satıldı. 2013-2022 yılları arasında TÜİK verilerini söylüyorum, bunu artık 2 ile mi 3 ile mi çarparız bilemiyorum iktidara geldiğimizde gerçek verileri tespit edeceğiz. 300 bin ev satıldığını yabancıları TÜİK verilerinde beyan ediliyor. Bu 300 bin ev en kötü ihtimalle 4 ile çarpsanız 1 milyon 200 bin kişi yapıyor. İki kişi oy kullanmış olsa 600 bin kişi yapıyor.
“DENİZLİ ÇARDAK HAVALİMANI ÜZERİNDEN VE SADECE İRANLILAR DENİZLİ’YE İNEBİLİYOR”
2016 yılında hükümet İran’la özel bir anlaşma yaptı. Denizli Çardak Havalimanı üzerinden ve sadece İranlılar Denizli’ye inebiliyor başka bir yerden inmiyor ama İran neden önemli sahte kimlik üzerinden İran havalimanını kullanarak çardak havalimanına inip Türkiye’ye sızabiliyor nitekim 2019 yılında yaklaşık 300 kişi bu şekilde yakalandı sahte kimlikle girdi Türkiye’nin her bir tarafında yayıldı.
“RUS VE UKRAYNALILAR DA BU SEÇİM OY KULLANDI”
Şimdi kimler aldı; Iraklılar, İranlılar, Rus ve Ukraynalılar… Bakın problem ne biliyor musunuz 3 yıl içerisinde yabancılar vatandaşlık almalarına rağmen ev satıyor hem döviz bazında evleri değer kazanıyor ama vatandaşlıklar iptal olmuyor kalıyor. Doğan çocukları da ebeveynleri Türk vatandaşı oldukları için çocukları da Türk vatandaşlığı kazanmış oluyor dolayısıyla bir yerden sonra kaç kişinin vatandaşlığa geçtiğini göremiyoruz. Bakın nasıl veriler yavaş yavaş sistemin içerisinde gizleniyor. Şu an özellikle Antalya’da ve Alanya’da çok ciddi bir Rus ve Ukraynalı problemi var bugün 4 evden bir tanesi Rus ve Ukraynalılara ait ve onlar bu seçim oy kullandı, unutmayın bunu ayrıca az önce İbrahim Bey ile de uyuşturucu konusunu konuştunuz.
“FETÖ OKULLARINDA YETİŞEN LİBYA’DAN GELENLER VATANDAŞLIK ALDI”
Uyuşturucu baronlarına vatandaşlık satıldı bu ülkede neden çünkü işlenen suçlar Türkiye’de roma anlaşmasına tabi olmadığı için işlenen suçlar burada yargılanamıyor. Bunları potansiyel seçmen olarak size söylüyorum devlet verileri bizim önümüzde değil Türk ismi aldıkları için bunlar yabancı mı değil mi konuşmadıktan sonra nasıl anlayabiliriz anlayamayız ayrıca Ukrayna ve Rus söyledim bakın 15 temmuzdan sonra bu da önemli bir ayrıntı, Afrika ülkelerinde FETÖ okulları kapatıldı hükümet devraldı o okulları ama 15 temmuzdan itibaren Türkiye’ye Afrika ülkelerinden çok sayıda göç aldığımızı görüyorum. Çocuklar ve öğrenciler daha doğrusu bir kısmı Türkiye’de vatandaşlık aldı sosyal medyalardan da bunları takip edebiliyoruz dolayısıyla FETÖ okullarında yetişen Libya’dan gelenler vatandaşlık aldı.
“FİLİSTİN İSRAİL ÖRNEĞİ GİBİ TÜRKİYE İŞGAL EDİLİYOR”
Sırf yabancılar Türkiye’ye gelebilsin diye Milli Savunma Üniversitesinin özel kurduğu bir dernek var ve international students diye bir dernek var ve hedefleri 2018-2022 yılları arasında 350 bin yabancı öğrencinin Türkiye’ye gelmesi planları var ariyetten hükümet çok sayıda ÖSO askerlerine vatandaşlık verdi. Bu vatandaşlıklar bir hizmet karşılığı artık nasıl yapıldıysa bilemiyoruz vatandaşlık verildi biz kendimiz bile malta çarşısında Fatih’te bir saha çalışması yaptık sizle paylaşmak için orada bile ÖSO askerlerine rastladık vatandaşlık aldıklarını bizzat kendileri söylediler ve silah kullandığını, kendisi dışarıdan da silahlar kullanabildiğini ve şu anda yenemedik o yüzden Türkiye’ye geldik diye kendisi açık açık söyledi kaldı ki Hatay Barosu’nda bir avukat arkadaşımız bize şunu da anlattı; kimlik belgelerini ÖSO’dan alıp bizim Türk mahkemelerimiz gerçek evraktır diye artık kayıtlarda kullanıyor. 2019 yılında İŞİDli üyeler artık örgütleri feshedildikten sonra Türkiye’ye gelip üniversitemize kaydolup okuyup yurt dışına gittiğinde kırmızı bültenle arandıkları için İnterpol tarafından yakalandılar, o kadar büyük bir zafiyet var ki. Deprem bölgesinde sonuçta vefat eden vatandaşlarımız maalesef çok sayıda oldu ama aynı zamanda Suriyelilerin de aldığı vatandaşlık da oy farkını kapatma şansı oldu özetlememiz gerekiyorsa Türkiye’nin bu yaşadığı durum, nasıl Filistin İsrail tarafından işgal edildiyse ilk başka para sonra emlak yoluyla işgal edildiyse aynı bugün Türkiye işgal ediliyor.
“TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ ÇOK BÜYÜK TEHLİKE ALTINDA”
Artık bu suç makinası örgütlenebilecek bir araya gelebilecek mecliste bir temsilcileri var HÜDA-Par gibi bir milli güvenlik sorunu olan bir parti var bu terörle ilişkileri olan insanların Türkiye’de çok rahat bir şekilde kendilerini örgütleyebilecekleri meşru bir zemin var bu çok büyük bir güvenlik sorunudur. 81 ilde imkanları var örgütlenmek için.
Türkiye’de yaşamak için biz eğer hükümeti alamazsak parlamentonun şu an bir etkisi yok cumhurbaşkanlığı aldığımız taktirde biz güvenliğimizi kontrol altına alabiliriz aksi taktirde Türkiye’de çok ciddi bir terör sorunuyla karşı karşıya kalacağız bizim güvenliğimiz tehlike altında Türkiye’nin güvenliği çok büyük tehlike altında.”